T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
MARDİN / DERİK - Atatürk Ortaokulu

Karne Günü Yaklaşırken

Yine bu karne gününde düşük notlu karneleri olan çocuklarımız olacağı gibi takdir ve teşekkürlerle dolu karne getiren, çocuklarımızda olacak. Çocuğun karnesindeki iyi notları ve dersleri için harcadığı çabayı övün, ona olan güveninizi belirtin. Ebeveyni tarafından onaylanan, desteklenen çocuk daha çabalı ve başarılı olmaya gayret gösterecektir. Her zaman başarısının ardından maddi bir ödül vermeyin. Başarısının başlı başına bir ödül olduğunu vurgulayın.     

 

v     İlköğretim döneminde çocuklar karneleri nedeniyle değil, anne-babaların tepkileri nedeniyle kaygı duyarlar. Ailelerin tutumları ise farklılıklar gösterir. Anne-babaların bir kısmı karnede zayıf gelmesi nedeniyle endişeli olan çocuklarda kaygıyı gidermek yerine daha fazla tepki göstererek kaygı ve korkuyu pekiştirirler.

v     Karne, çocuğun durumunun ikaz mahiyetinde bir bildirimidir, karne, bir suç değildir. Suç olmayan bir davranışın aşırı tepki ile cezalandırılması yanlıştır.

v     Karneye karşı aşırı tepkide bulunmak, çocuğu suçlamak ve yargılamak, onunla iletişimi kesmek, küçük düşürmek, başarısızlığını sürekli yüzüne vurmak, çocuğun kendisini değersiz, yetersiz hissetmesine yol açıp bu duygu da onu depresyona itebilir.

v     Karne başka çocukların karnesiyle karşılaştırılmamalı.

v     “Bu yaptığın emeklerimi boşa çıkardı” şeklinde cümleler kullanılmamalı.

v     Çocuğun fiziksel ve ruhsal gücünü aşan bir faaliyet olmamalı.

v     Çocuğa başarı korkusu yaşatılmamalı.

v     Karne, herhangi bir şeye sahip olma aracı olmamalı.

 

“BAŞARISIZLIĞIN ALTINDA YATAN NEDENLER DÜŞÜNÜLMELİDİR”

 

  •   Ders çalışma alışkanlığı kazanamamış öğrenciler başarısız olurlar.
  •    Anne-babanın, çocuğun kapasitesinin üzerinde başarı beklentisi, çocukta kaygı oluşturur. Çocuk başarısız olmaktan o kadar çok korkar ki, sonunda başarısız olur. Yine, anne-babanın düşük başarı beklentisi çocuğun motivasyonunu düşürür.
  •    Anne-baba arasında sağlıklı bir ilişkinin olmaması, evde huzursuz ve kaygı verici bir ortamın olması, çocuğun zihnini sürekli meşgul eder. Duygusal gerilim içindeki çocuk okulda başarı gösteremez.
  •   Ailenin çocuğu disiplin ederken bedensel cezalar kullanması, dayak atma gibi, başarısızlığa neden olmaktadır.
  •  Çocuk, herhangi bir nedenle anne-babasına kızgın olabilir. Onları cezalandırmak için okulda başarısız olur.
  •  Başarıda ölçü bireyin kendisidir. Birey kendisi ile yarışmalıdır. Başarısızlık yoktur. Öğrenilecek şey vardır. Kesinlikle başkaları ile karşılaştırma yapılmamalıdır.
  • Aile içi iletişim ne kadar sağlıklı ise, aile üyeleri arasındaki ilişki ne kadar sağlıklı, o evde yetişen çocukların başarısı da o kadar iyi olur.
  • Her evde sorun yaşanabilir, önemli olan sorunu çözme yöntemlerinin bulunmasıdır.

 

Anne-babalar; eğer çocuklarınızın problemlerini dinlemezseniz, onlar da sizin bulduğunuz çözümleri dinlemeyeceklerdir.

.  Çocuğunuz , onun başarılı olacağına olan inancınızı bilmelidir

Bu tatilde çocuğunuzun dinlenip eğlenmeye, zayıf derslerini görüp kendini toparlamaya ihtiyacı var.

 

 

 

 

 

Çocuğunuzun okulun ikinci dönemine gerçekten tatil yapmış ve dinlenmiş olarak girmesi için şu önerileri bilip uygulamak yararlı olacaktır:”

 

      Emirle kimseye ders çalıştıramazsınız. “Çalış, çalış!” demekle de kimse ders çalışmaz. Emirle işler hallolsaydı,

      “Herkes iyi insan olacak.”

      “Herkes zengin olacak.

      “Herkes başarılı olacak.” diye üç maddelik bir kanun çıkarılırdı ve dünya güllük gülistanlık olurdu.

      Çocuğunuzun çalışabilmesi için uygun ortam hazırlayın.

      Birçok çocuk ev ödevi konusunda bir noktada direnç gösterir ya da ödev yapmayı reddedebilir.

      Çocuğa doğru ortamı, rutini ve desteği sağlamak, çocuğun ödevleri konusunda daha istekli olmasını doğurur.

      Bazı çocuklar öğrenmek için daha kontrollü bir ortama ihtiyaç duyarlar.

      Bu çocuklara neyin, nasıl yapılacağı basamak basamak anlatılmalıdır.

      Yapılacak en iyi şeylerden biri, ödev yapmayı gündelik bir alışkanlık haline sokacak bir düzen kurmada çocuğa yardımcı olmaktır.

     Eğer siz,ev ödevini hoşa gitmeyen bir zorunluluk olarak görüyor ve yapılması için cezalandırıcı bir tavır takınıyorsanız,çocukta ev ödevinin sevilmesi değil,yapılması gereken can sıkıcı bir iş olduğu düşüncesini uyandırırsınız.

      Çocuğunuzun yaşına ve ihtiyacına uygun bir çalışma programı oluşturun.

      Birlikte bir çalışma saati belirleyin.

      Çocuk ders çalışmasa bile, o saat içinde diğer tüm şeylerden mahrum bırakılmalıdır. 

      Anne-baba etkili bir sonuç alabilmek için bu yöntemi uygulamada kararlı ve sabırlı olmalıdır.

      Çocuğunuza, zamanını doğru kullanması hususunda örnek olun. Mesela, ona gezme veya televizyon izleme konusunda ölçülü olmasını tavsiye ederken, siz de bunları ölçülü yapın.

      Aynısını daha fazla söyleyerek’ etkili olmazsınız. Sürekli ‘ders çalış’ demek yerine belirlenmiş saatte çocuğunuzu masaya oturtun.

      Çocuğunuzla her gün okul ve onunla ilişkili konularla ilgili sohbet etmek için zaman ayırmaya çalışın.

      Her zaman başarısının arkasından maddi bir ödül vermeyin. Başarısının başlı başına bir ödül olduğunu anlamasını sağlayın.

 

“ÇOCUK AİLENİN AYNASIDIR”

 

      Öncelikli olarak çocuk, öğrenme ve bu alanda da başarma isteğini öncelikli bir şekilde ailede kazanır.

      Baba ve annesinden çocuğun görmüş olduğu ilgi ve sevgi onu doğal olarak öğrenmeye iter.

      Aileleri ile iyi ilişkiler içerisinde olan çocuk, onlar gibi bilgili, becerikli ve başarılı olmaya özenir

      Kötü çocuk yoktur, kötü eğitilmiş çocuk vardır.

      Başarısız çocuk yoktur, önüne aşamayacağı hedefler konarak başarısız duruma düşürülmüş çocuk vardır.

      Sorumsuz çocuk yoktur, sorumlulukları elinden alınmış, duyguları bastırılmış, kendine yabancılaşmış, güdümlü çocuklar vardır.

 

Unutmayın ki çocuk yaşadığı ortamın izlerini taşır. Ebeveyn çocuğunda görmek istemediği özellikleri aslında kendisi taşıyor olabilir. Bu sebeple önce kendindeki negatif özellikleri düzenlemelidir ki; çocuk bu hatalı örnekleri model almasın.

 

      Anne baba olarak geçmiş okul yaşantımızda elde edemediklerinizi çocuktan beklemek, onu zorlamak sadece kendinizi tatmin etmekten başka bir şey değildir.

      Kendi hayatınızdaki sıkıntılardan dolayı çocuğa eleştirel ve sabırsız davranıp davranmadığınızı kontrol edin.

                                                                                                                                            ATATÜRK ORTAOKULU

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 11.04.2013 - Güncelleme: 27.11.2023 09:26 - Görüntülenme: 3313
  Beğen | 0  kişi beğendi